Gaziantep 1.Gün

Gaziantep denilince akla ilk ne gelir? Evet, kebap gelir, katmer gelir, baharatlar gelir, yuvarlama gelir yani kısacası yemekle ilgili her şey aklınıza gelirde gelir. Bence yemeğe düşkün olanların ne yapıp, ne edip bir kerede olsa ki bir kere yetmez Gaziantep'e bir şekilde yollarını düşürmeleri gerek…

Uzun zamandır Gaziantep'e gitme planları yapan ben,  nihayet muradıma erdim ve kurban bayramı tatilini fırsat bilip, ver elini Gaziantep dedik. Her ne kadar günler öncesinde nerede ne yenecek, nereye gidilecek planları yapılmış olsa da bayram dolayısıyla planlarımız arasında olan bazı yerlerin kebaplarından mahrum kaldık ama moralimiz bozuldu mu? Tabii ki hayırr. Gaziantep'e gitmek için ikinci bir fırsat olabilirdi dimi?

Seyahatimizi her zamanki gibi Türk Havayollarıyla gerçekleştirdik, uçağımızın sabah saatlerinde olması bizim için güzeldi çünkü günü doyasıya yaşayabilecektik. Sabah saat 08.30 da Gaziantep’teydik, kendimize araç kiralayıp hemen yola koyulduk. İstikamet İbis Otel. Otelimize hemen yerleşip midemizden gelen sesleri biran önce susturmamız lazımdı, direksiyonu Orkide Pastanesine doğru kırdık. Orkide pastanesi, Gazimuhtarpaşa bulvarında. Burası İstanbul’daki lüks mağazalarında bulunduğu, ferah bir cadde. Zaten pastanenin içi olsun, dışı olsun zevkli döşenmiş. Biz kahvaltı amaçlı geldiğimiz için Antep peynirli su böreği ve katmer siparişi veriyoruz. Her ne kadar pastanede olsa kahvaltıdan ızgaraya kadar uzanan geniş bir menüsü var. İlk önce su böreklerimiz geliyor.

Sunum güzel ama bana sorarsanız istanbuldaki su böreklerinden bir fark göremedim. İkinci sırada meşhur katmer geliyor. Şunu söylemeliyim ki porsiyonlar büyük yani 2 kişi rahatlıkla bir porsiyon katmeri bitirebilir. Gaziantep de olduğum sürece 3 farklı yerde katmer yedim. Üçünün de tadı farklıydı. Orkide pastanesindeki katmer hazır baklava yufkalarıyla yapılan bir tat bıraktı bende. Genel anlamda beğendim mi? Evet midemiz bayram yaparak terk ettik valla pastaneyi.

Sabah kahvaltımızı yapmıştık, kalori patlaması yaşamıştık, öğle yemeğimizi geç vakit yiyebiliriz diye aklımızdan geçirsekte inanın Antepin havasından mıdır, suyundan mıdır bilmem kahvaltıyı hazmetmeden öğle yemeğini düşünürken bulduk kendimizi.

Öğle yemeği için birçok alternatif var. Acaba hangisini seçsek derken ilk önce Zeugma Mozaik Müzesini gezmeye karar veriyoruz. Gerçekten Antep'e yolunuz düşerse Zeugma müzesini es geçmeyin derim. Müzeyi gezdikten sonra meşhur Halil Ustaya uğrayalım, öğle yemeğimizi orada yiyelim bari deyip, istikametimiz Halil Usta oluyor.

O da ne? Kapı duvar her taraf, bir tek kapıda Halil Usta'nın arabası duruyor. Bir anda bütün hayallerim suya, yoldan geçen birine soruyoruz meğer bayramda açmazmış. Halil Ustaya veda edip, şehir merkezine dönüyoruz.

Öğle yemeği için Emniyet müdürlüğü karşında bulunan Aşinadayız. Havanında güzel olmasından dolayı dışarıdaki masalar dolu olduğundan içeriye giriyoruz. Burası iki katlı ferah bir mekân. Kebapların yanı sıra Antep yöresel yemekleri de mevcut. . Her lezzetten tatmak gerek, e bunun içinde azar azar ama fazla çeşit yemek felsefesiyle ortaya salata olarak gavurdağı, içli köfte ve kuru dolma söylüyoruz. Ben tercihimi ilk önce yuvarlamadan kullanıyorum. Gerçekten kıvamı olsun tadı olsun çok güzel. Ana yemek olarakta lahmacun, karışık kebap geliyor. Özelikle gavurdağı salata on numara. Bu salata için bir kez daha gelinir. Porsiyonlar büyük, personel sıcakkanlı. Tavsiye edilir. Bu arada bahsetmeden edemeyeceğim Aşina hem kebap hem de kendi baklavasını yapıyor. İster yemekten sonra çayla birlikte baklavanızı orada yeyin, isterseniz de bizim yaptığımız gibi Aşina kebabın hemen yanında Aşina baklavada baklavanızı yeyin. Özelikle kare baklava harika.

Gavurdağı salata

Katmer

Baklava

Gaziantep’e gelinirde, Bakırcılar çarşısı gezilmez mi. Efendim burası isminden de anlaşılacağı üzere bakırcıların bulunduğu bir çarşı. Cezveden, sahana ne arasanız el emeği göz nuru birçok parça var burada. Bakırcılar çarşısında bir tur attıktan sonra ertesi gün gitmeyi planladığımız meşhur İmam Çağdaş karşımızda arzı endam ediyor. Halil Ustada yaşadığım tüm duygular tekrardan gözümde canlanıyor, derin bir iç çekerek İmam Çağdaş'tan uzaklaşıyoruz. Anlaşılacağı üzere İmam Çağdaş kapalı. Antep sokaklarında gezerek, o sokaktan öbür sokağa geçiyoruz. Gezdiğimiz mekânlar arasında Hasan Süzer Etnoğrafya müzesi, meşhur baharatçılar çarşısı, Almacı pazarı var.

Bakırcılar Çarşısı

Hasan Süzer Etnoğrafya Müzesi

Baharatçılar Çarşısı

Menengiç, tarhana

Baharatçılar Çarşısı

Akşam için nereye gidelim diye düşünürken esnafında tavsiyesi ile Bayazhana gitmeye karar veriyoruz. İsminden de anlaşılacağı üzeri burası eski bir han. İçerisinde restaurant, alışveriş yapabileceğiniz yöresel ürünlerin satıldığı dükkânlar, kahve evi ve pub tarzı mekanlar mevcut. Biz tercihimizi restauranttan yana kullandık. Masamızın hazırlanmasını beklerken hanın içinde dolaşmaya çıkıyoruz. Fakat bir bakıyoruz ki önümüzden yerel giysiler içerinde bir grup müzisyen geçiyor, öğreniyoruz ki Bayazhanda Antep meşk geceleri düzenleniyormuş. Hemen fikir değiştirip, restauranttaki yerimizi meşk geceleriyle değiştiriyoruz. Restaurantın menüsü kalabalık ancak şunu belirtmeliyim ki burası biraz daha kalburüstü insanların tercih ettiği bir mekan, açıkçası bana pek cazip gelmedi çünkü İstanbul’da bu tarz yerler çoğunlukta var. Ne yedin diye sorarsanız, salata olarak gavurdağı fakat Aşina'nın gavurdağının yanından bile geçemez. Kuru dolma ve fındık lahmacun lezzetli fakat soğuktu, güveçte eritme Antep peyniri başarılıydı. Ana yemek olarakta karışık kebap denedik. Kısacası burası pek fazla bizim beklentilerimize cevap veremedi çünkü bu tarz yerler İstanbul’da mevcut. Bir daha gider miyim? Hayır!

Bayazhan

Bayazhan

Antep peyniri