Kadıköy balıkçılar çarşısı, aynı sokakta üç lokanta, üçü de
birbirine birkaç metre uzaklıkta. Burası neresi mi? Adıyla, lezzetiyle nam
salmış, Çiya. Kaybolmuş, kıyıda köşede kalmış lezzetleri gün yüzüne çıkartan
Çiya.
Tercihimizi Çiya Sofrasından yana kullanarak, lokantadan
içeri adımımızı atıyoruz. Sağımızda salata büfesi, solumuzda tencere dolusu
yemek. Midemiz de gurultular. Üç kişi olunca ortaya karışık bir şeyler alalım
ki tüm lezzetlerden tadalım diyerek, ilk önce bir tabak aldığımız gibi doğru salata
büfesine yönlendik. Büfede yok yoktu valla. Zahter salatasından, zeytinyağlı
sarmaya, patlıcan salatasından kuru dolmaya. Ben tabağıma zeytinyağlı sarma,
kuru dolma, humus, kısır, yoğurtlu patlıcan salatası, pancar turşusu, bulgurlu
köfteden oluşan bir çeşit hazırlarken diğer salata tabağımızda değişik olarak
zahter salatası, ince kıyılmış kuzukulağı salatası vardı. Açıkçası hepsi
birbirinden lezzetliydi. Beğenmediğim bir tat olmadı.
Salatamızla yaptığımız ilk başlangıcımızın ardından, sırada
yemeklerimizi seçmek vardı. Haftanın her
günü farklı bir menüyle, lezzet severlerin karşısına çıkan Çiya’nın bu kadar
güzel yemekleri karşısında, seçim yapmak biraz zordu.
Soğuk havada, içim biraz ısınsın diyerek başlangıç olarak
çorbayı tercih ettim. Kelle paça ve Ezogelin çorbası dışında daha önce
içmediğim Gaziantep yöresine ait olan Maş çorbasını denedim. Görüntü olarak
güzeldi, bakalım tadı da öyle mi diyerek kaşığı daldırdım kâseye. Çorbanın içinde maş, buğday, soğan ve nohut
taneleri vardı. İlave olarak limon ve değişik baharatlarla tatlandırılmıştı.
Çorbanın kıvamı yoğundu, taneli çorbaları sevenlerin beğeneceği bir lezzet.
Etli yemek seçimi ise başlı başına bir şölendi. Allahım o kadar çeşit etli yemek vardı ki ne
seçeceğimizi şaşırdık desem yalan olmazdı. Alın size lezzetlerden bir demet, Elazığ
yöresine ait kuzu etli güveç, kalem gibi sarılmış lahana sarması, galye,
kurutulmuş sebzelerden hazırlanmış dolma, analıkızlı ve soğan sarması.
Seçimlerimizi galye ve soğan sarmasından yana yaptık. İsmi değişik olan Galyeyi
daha önce hiç duymamıştım. İçinde parça et, arpacık soğanı, nohut, ayva ve
kestane olan Galye hangi mutfağa ait bir yemekti bilmiyorum ama sanki içindeki
malzemeler biraz Osmanlı mutfağını çağrıştırıyordu. Yemeğin rengi, içine
zerdeçal ve safran konulmasından ötürü sarıydı. Ve tadı harikaydı.
Yemeğimizde etli yemeklerden başka masamızda et sevmeyen
olunca, etsiz yemeklerden de birkaç seçim yaptık. Sıkma köfte, mantar kavurma
ve mercimekli bulgur pilavı da bunlardan bir kaçıydı.
Hem Güneydoğu mutfağını hem bulgurla yapılan her yemeği
sevdiğim için sıkma köfte tam bir bulgur severlerin ağzına layık, dolayısıyla
benim de ağzıma layık bir lezzetti. Bulgurla hazırlanan köfteler, karamelize
edilmiş soğanla ve yoğurtla servis edilmişti.
Mantar kavurma ise fındık mantarı ve soğanın kavrulmasıyla
hazırlanmıştı. Fakat mantardan ötürü tadı acımsıydı. Ve dolayısıyla pek fazla
hoşumuza gitmedi.
Antep mutfağından
gelen mercimekli bulgur pilavı ise güzeldi. İçinde kullanılan soğan karamelize
edilip, mercimek ve bulgurla birleştirilince harika bir tat ortaya çıkmıştı.
Bu kadar güzel tatlar sonunda o kadar doymuştuk ki, vitrinde
bize göz kırpan Hatay usulü kabak tatlısı, ceviz tatlısı ve bunlar gibi bir
sürü tatlı bize göz kırpsa da, midemiz tıka basa dolu olunca, bir daha ki
sefere diyerek. Çiyaya veda ettik. Unuttuğumuz yemekleri hayatımıza sokan
Çiyayı şiddetle denemenizi öneririm.
Yukarıda yediğimiz yemekler yanında bir şişe su ve iki adet
colaya ödediğimiz ücret 98 TL.
Adres: Caferağa Mah. Güneşli bahçe Sokak No:43 Kadıköy-
İstanbul. Telefon: 0216 330 3190
Isten gücten ögle yemegini atlamisken, bir de uzaklardan tanidik bir isim görünce bir cirpida okudum yaziyi:) Ciya Sofrasi, Kadiköy'de en sevdigim lezzettir... Cok uzun zaman oldu gitmeyeli, yaziyi okuduktan sonra iyice burnumda tütmeye basladi, Istanbul'a geldigimde kesinlikle ugrayacagim:)))
YanıtlaSilO zaman en kısa zamanda ilk önce Türkiye'ye sonra İstanbul'a oradan da doğru Çiya'ya bekliyoruz:)
Silsevgiler...
Süper yemekler, süper yazı. Afiyet olsun
YanıtlaSilTeşekkürler Oburcan...
Silİstanbul'da Kadıköy yakınlarına gittiğimde ne olursa olsun uğramaya çalıştığım bir yer. Sizin yazınızla da gerçekten güzel anlatılmış bir mekan. Bir de karşısında kebabçısı vardı. Hala vardır umarım. Oradaki kebaplar da çok lezzetliydi
YanıtlaSilHala kebapçı yerinde duruyor:)inşaallah birgünde kebapçıya giderim,eminim kebapları da lezizdir.
SilKuzu etli ayva dolma diyorum sadece, inanilmaz bir tat...
YanıtlaSil