Sıcağı sıcağına yazı buna derler herhalde, bir çırpıda
gittim, yedim ve yazıyorum. Aferin bana.
İşten eve gelince, hafta sonu şerefine tabi benim tembelliğimi de kenara
koyarsak, dışarıda yemek yiyelim diyerek; attık kendimizi dışarı. Daha önceleri
birkaç defa gidip, memnun kaldığımız Antepli Milli Ustaya gidelim dedik.
Burasını yine evde yemek yapmaya üşendiğim bir gün keşfetmiştik. Şimdi bir kez
de sizin için keşfediyorumJ
Öncelikle mekan öyle ahım şahım büyük değil. Çok fazla lüks
bir şeyde beklemeyin. Sanayi mahallesine yakın olunca, gündüzleri vızır vızır
çalışıyorlar. Adından da anlaşılacağı üzere, menüde kebaplar, pide çeşitleri,
lahmacun ve tatlılar var.
Açlık hat safha da olunca, istikamet masa oldu. Oturur
oturmaz hemen siparişler verildi. En zor kısmı beklemek. Malum hava soğuk sıcak
bir çorba iyi gider diyerekten ilk siparişimiz olan Antep usulü kelle paça
söyledik. Kelle paça çorbasına kırmızılık yakışır, o kırmızılıkta acının
görüntüsüdür. Maalesef acı sevmeyen ben,
çorbayı acısız isteyince, görüntü al değil beyaz oldu. Ama önemli olan
tadı değil mi?Kelle çok güzel haşlanmış, etler kemikten bir güzel sıyrılmıştı. Çorbanın içine koyulan az sarımsakta güzel bir tat bırakmıştı. Dumanı tüten çorbayı, bir çırpıda bitirdik.
Masamız yavaştan şenlenmeye başlamıştı. Genellikle ayranı
kapalı olarak tercih etsem de buranın açık ayranını çok seviyorum. Bol köpüklü,
az tuzlu favorim.
Salata ise bol nar ekşili, sumakla tatlandırılmıştı. İçine
soğan, maydanoz, salatalık, domates ve roka doğranmıştı.
Gelelim çiğ köfteye, tam bir şölen havasında olan çiğ
köftenin süsü püsü yerindeydi maşallah. Bir porsiyonda 12 sıkım bulunan çiğ
köfte, etsiz hazırlanmasına rağmen tadı etli gibiydi. İçine konulan bulgur kıtırlığını
kaybetmiş. Ağza gelmiyordu. Yalnız tek kötü yanı, içine konulan soğanlar fazla
büyük doğrandığından ağza geliyordu. Üzerine konulan göbek yapraklarının
üzerine nar ekşisi ve isot serpilmişti.
Nar ekşisi, çiğ köftenin üzerine akmış ve çok güzel bir tat bırakmıştı.
Salata faslını geçip ara sıcaklara sert bir giriş yaptık.
Lahmacun olmazsa olmazımız. Fındık lahmacunun içi bol hazırlanmış. Hani bazı
yerlerde bol maydanoz, bol soğan, az kıymadır ya. Burada ustam lahmacunun
hakkını vermiş. Sarımsağı, soğanı, maydanozu ve tabii ki kıyması boldu. Tadı da
harikaydı.
Bulgurla yapılan her şey kabulüm, yemekten hiç bir zaman
bıkmam herhalde. Bulgurla hazırlanan içli köfte ise en büyük favorim. İçli
köftenin dışı bulgurdan yapılsa da iç malzemesi farklılık gösterebiliyor. Şuana
kadar içi antepfıstıklı, cevizli yemiştim ama susamlı hiç yememiştim. Buradaki içli köftenin dışı çıtır çıtır, içi kıymalı,
susamlıydı. Pişirilirken çok fazla içine yağ çektirilmemişti.
Finale doğru yaklaşmıştık, o zaman sırada ne vardı? tabii ki
ana yemek. Şaşalı görüntüsü,
yutkunmamıza sebep olmuş, bir an önce yemek için sabırsızlanmıştık. Geniş bir
saçın içine karışık kebap hazırlatmıştık. İçinde yok yoktu hani. Başlangıcı
patlıcan kebabıyla yaptık. Güzel bir patlıcan kebabının esası; etli patlıcanın
iyi közlenip, iyi terletilmesiyle anlaşılır. Burada tattığımız patlıcan kebabı
iyi közlenmiş fakat ızgaradan alınıp hemen servis edilmişti. Bu yüzden biraz
zor kabuğundan ayrılıyordu. Urfa kebabı ise güzel güzel pişmiş, kurutulmamıştı.
Pul biberli sosla hazırlanan lavaşın arasına koyup, mideye indirdikJ tavuk kanatları ve
tavuk şişler sosa yatırılmış, bu yüzden de lokum gibi yumuşaktı. Son olarakta
çöp şiş, etin ebadı ne çok ufak ne de çok büyüktü. Bazı yerlerde çöp şiş çok
ufak et, büyük parça yağ olarak sunulsa da burada yediğimiz çöp şiş az
yağlıydı. Kebapların yanına dekor amaçlı değil bizzat mideye indirilmek
suretiyle lahmacun koyulmuştu. Ana yemek öncesi yediğimiz fındık lahmacun ne
kadar bol etliyse de, dekor lahmacun o kadar etsiz, bol soğanlıydıJ
Yedik, içtik ve yazdık. Yine bir lezzet şöleninin sonuna
geldik, sayın okuyucular. Bir sonraki post’a kadar takipte kalınJ
Unutmadan yemek ne kadar önemliyse, hesapta bir o kadar önemli
dimi? Yediklerimize 58 TL hesap ödedik.
Adres: Cumhuriyet Mahallesi Gürpınar Yolu Keleş Plaza Altı
No:11 Beykent Beylikdüzü.
Telefon: 0212 872 63 60
Merhaba Pınar :)
YanıtlaSilOnca yazıyı pas geçip, doğrudan Antep yazısına yorum yazacaktım, ama Antepli olduğum hissi oluşabilir diye vazgeçtim :)))
Karafakiden'i ziyaret ettiğin için teşekkür ederim Pınar :) Bu sayede seni ve bu keyifli blogunu tanımış oldum.
İmam Çağdaş'a giremedim diye üzülme, İstanbul'da çok daha kaliteli kebaplar yiyorsun, emin olabilirsin. Ama Halil Usta iyi bir et pişiricisidir; bir fırsatın olursa yine git derim :)
Konaklamak için Anadolu Evleri'ni tavsiye edebilirim. Gezip gördüğün o konaklardan birinde gece geçirmek gerçekten güzel :)
Ve evet, akşam vakti gezinmek için hiç uygun bir yerde değilim :)))
Sevgiler!