Kırmızı etin yeri ayrı ama balığında yeri apayrı dostlar.
Yazının başlığından da anlayacağınız üzere, bu yazının konusu balık. Yerken de,
mekânda otururken de büyük keyif aldığım bir yemek oldu. İstikamet Şaşkın Balık
marş marş.
Mekan çok büyük değil, daha içeri girer girmez mavi beyaz dekorasyonu
insanın göz zevkini rahatlatır cinsten. Hemen
masamıza oturduk ve siparişler için hazırız. Güler yüzüyle etrafta dolanan
Efkan Bey, mekânın sahibi, ben buranın patronuyum tavırlarından ziyade, Efkan
Usta önlüğünü takmış her masayı tek tek ziyaret ediyor. Bir bakıyorsunuz masaya
servis yapıyor, bir bakıyorsunuz mekân müziklerini ayarlıyor. Çalan müzikler
eski Türk filmi tadında.Gelelim yemeklere. Masaya mezeleri donatmak, balık öncesi adettendir. Her balık öncesi aman mezeye yumulmayalım, balığa da yer kalsın desekte, bu zaman kadar bunu uygulayamadık. Haydi, bakalım masaya ne mezeleri gelmiş başlayalım yemeye.
Ama önce masanın en güzelinin hakkını vermek lazım. Ne mi? Halis muhlis mısır ekmeği. Mısır ekmeği öyle bir ekmektir ki seveni tam sever, sevmeyeni de sevmez. Ben sevenler kategorisindenim.
Barbunya pilaki Ermeni usulü yapılmıştı, görünüşü biraz
fazla yağlı gibi gözükse de tadı gayet güzeldi.
Meze klasiklerinden biri olan yoğurtlu biber kızartması ise
masadaki yerini almıştı.
Balık olurda yeşil salata olmaz mı?
Soya soslu uskumru marine’nin tadı tam damağıma layıktı.
Bazı yerlerde bu uskumruyu çok tuzlu yapıyorlar. Fakat burada soya sosu da
kararında konulunca benim hoşuma gitti. Hatta sonrasında ekmeği suyuna
bandırarak yedim.
Ve masanın kraliçesi otlar. Bir tabak içerisine bir parça
kaya koruğu, hardal otu ve cibes. Afiyetle yensin dedik ve birer çatal
salladık.
Ve sırada ezme var. Ama bu bildiğiniz ezmelerden değil.
Tabağa baktığımızda yeşilbiber, dereotu ve beyaz peynir göze çarpsa da,
içindeki esas malzeme avokadoydu. Ve tadı mükemmeldi.
Mezelerden bir geçit yaptıysakta sırada denemeyi sabırsızlıkla
beklediğimiz ara sıcaklar vardı. Öncelikle
baştan peşin peşin söyleyeyim burada yediğimiz ara sıcakların çoğu et
yemeklerinin balık versiyonu. Hepsinin tadı birbirinden güzeldi, yerken hem
midemiz hem de keyfimiz yerine geldi deyip, konuya giriyorum.
Patlıcanı harbi harbi severim. Her türlü yemeğini de yerim.
Ama Ali Nazik denilince de saygıda kusur etmem.
İşte bu gece masamıza Ali Nazik değil ama Şaşkın Nazik geldi. Şaşırmayın
canım. Efkan Bey yapmış yapacağını, köz patlıcanı güvece bir güzel döşemiş,
üzerine de tereyağında sotelenmiş levreği döşemiş. Olmuş sana Şaşkın Nazik.
Tadı mı nasıldı? Harikuladeydi.
Ne zaman bir balık lokantasına gitsem mutlaka ama mutlaka
ahtapot ızgarayı denemeden mekanı terk etmem. Kimi yerde yanlış yöntemlerle pişirilmiş,
ziyan edilmiş ahtapotu önümüze koyarlar, kimi yerde de baba gibi ahtapot koyarlar.
Bakalım burada nasılmış? Ahtapot Urla’dan geliyormuş, Efkan Bey’in Cezayirli
bir usta’dan öğrendiği özel sirkeli sosta, 2 gün marine edildikten sonra
masamızda yerini aldı. Yumuşacık, nadir güzellikte bir tadı vardı. Ayılıp
bayılarak yedim, masadaki herkes beğenerek yedi diyebilirim. Üzerine dökülen
zeytinyağı ve kekikte hoş bir tat yaratmıştı.
Masada ahtapot arz-ı endam eder de, karides boş durur mu?
Pek tabii ki durmaz. Ama bu sefer karides güveç değil, yine güveçte servis
edilen zencefilli karides yedik. İnce ince kesilmiş havuç ve taze soğan
parçaları zencefil ve jumbo karidesle birlikte pişirilmişti. Masamıza
çozurtular, dumanı üstünde bir şekilde geldi karidesler. Bu arada jumbo
karidesler kabuklu halde pişirilmişti. Bize de kabuğunu soyarak, ellerimizle
yiyerek, karidesleri mideye indirdik. Ayıptır söylemesi mısır ekmeğiyle de
suyuna bandım.
Sırada ne var diye baka kalırken, bir baktık ki balık
mantısı varmış. Daha önce Olta Balıkta değişik bir balık mantısı yemiştim hatırlarsanız,
bohça şeklindeydi. Fakat Efkan Şef’te balık mantısı minik kayseri mantısı
şeklinde hazırlanmış, iç harcı bol ve yağda kızartılmıştı. Bol sarımsaklı
yoğurtla birlikte hop hop midede.
Ara sıcaklar daha bitmedi mi? Diye soruyorsunuz. Evet
bitmedi. Yemeye de, tatmaya da devam. Sağ olsun Efkan Bey’in lezzetli yemekleri
bizi bizden almaya devam etmekte. Sırada
ise köfte vardı ama bu bildiğimiz köftelerden değil tabiî ki. Filibe köftesinin
balık versiyonu. Görüntüsü ayrı güzel, tadı ayrı güzel. Bol domates sosunun
üzerine bir dilim ekmek bu arada ekmek domates sosunun etkisiyle hafiften
yumuşamıştı. Ekmeğin üzerine ise levrekten hazırlanmış köfte ve en üste de
domates sos. Sanırsam resim her şeyi
anlatıyor.
Hani az evvel demiştim ya, ahtapotu mutlaka yerim diye.
Ahtapotun yanında kalamarı da unutamayanlardanım ben. Burada yediğimiz kalamar masaya
dumanı tüterek geldi. Bütün halde ızgarada pişirilmiş kalamar yumuşacıktı.
Bunun sırrı nedir diye sorunca, 48 saat marine edilmesiyle, bu hale geliyormuş.
Doğru marine şekli ve doğru pişirme tekniğiyle ortaya lezzetli bir şey çıkması
sürpriz olmadı.
Assolistler sona saklarmış ya kendini, bizde finali hamsili
pilavla yaptık. Hem de ne final. Hamsili pilav Efkan Bey’in elinde masamıza
doğru yaklaşınca, bir resim çekmeden edemedim. Pek tabiî ki koca tepsinin
hepsini yemedik. Diğer misafirlere de servis edildi. Bizde kısmetimize düşen
parçayı aldık. Bol baharatlı, bol hamsili pilav çok lezzetliydi. Üzerine bol
taze soğan döşenmişti.
Bu kadar yemeğe doyduk, sırada tatlılar vardı. Oldum olası
ayva tatlısını severim. Kış mevsimi dedin mi bir kabak birde ayva tatlısı gelir
aklıma. Buradaki menüde de ayva tatlısı vardı. Yumuşacık ve jöleli tadıyla
birde kaymağıyla beni benden aldı.
Diğer bir tatlı ise peynir tatlısıydı. Sıcacık peynir
tatlısı ve üzerindeki dondurma çok güzeldi. O kadar çok beğendik ki, ikinci
porsiyonu da es geçmedik.
Güzel ve keyifli bir yemek sonunda mutlu mesut bir şekilde
mekanı terk ettik. Bu yediklerimize 4 kişi alkolsüz içecek dahil 250 TL ödedik.
Şaşkın Balık, lezzetleriyle bizi şaşkına çevirdi. Beni bu güzel lezzetlerle
tanıştıran sevgili arkadaşlarım Tuğba ve Sertan’a teşekkürü bir borç bilirim.
Keşke daha önceden burayı keşfetseymişiz. Son bir detay Şaşkın Balık iki tane
var. Aman buraya dikkat bu güzel lezzetleri Şaşkın Balık Efkan’ın Yerinde
yedik. Sakın karıştırmayın. Efkan Bey’in güler yüzüyle, sevgisini kattığı
yemekleri bir an önce deneyin. Afiyetle kalın.
Adres: Noter Çıkmazı
Sokak No:8 Şaşkınbakkal
Telefon: 0216 357 4343
Canımız her balık çektiğinde Avrupa yakasından kalkıp gidiyoruz. Efkan Bey bu işi gerçekten çok iyi yapıyor..
YanıtlaSilÇok güzel gözüküyor... Yapılacaklar listesine alındı. :)
YanıtlaSilGönül rahatlığıyla tavsiye ederim, Efkan Bey'in hem muhabbeti hemde balıkları çok lezzetli.
Sil