Hem gezerim hem yemeğimi de yaparım felsefesiyle yola çıkıyorum ve bundan böyle arada sırada
mekan tanıtımı dışında pratik yemek tarifleriyle de Mutfakta Neler Oluyor bölümünde sizlerle
olacağım. Şimdiden peşin peşin söyleyeyim marifetli ve hamarat bayanlar ben sizin elinize su
dökemem.
İlk tarifim büyük küçük demeden herkesin sevdiği, dar zamanların büyük kurtarıcısı makarna. Başlı
başına bir öğün olması yanında sade yenilir, sosla buluşturulup yenilir, dahası salatası bile yapılır.
Aslında benim favori makarnam halis muhlis el yapımı eriştedir. Bizim evde makarna dedin mi,
eylül ekim aylarında kış hazırlıklarının başlamasıyla önce domates suları yapılır, yazlık sebzeler derin
dondurucuya atılır, turşular kurulur ve en son ki hazırlığımız ise erişte olur. Bu sevgi dolu görevi
yıllardır hem rahmetli babaanneciğim yaptı hem de anneanneciğim. Anneanneciğim yaşlanmaya
başladığı için artık yapamaz olsa da buradan sevgili anneciğime de bir mesaj göndermek istiyorum.
Hani bu mirası bir ara devralsan nasıl olur acaba?
Bak bir makarna tarifi vereceğim dedim, nereden nereye geldim ya. Neyse gelelim tarifimize; ama
önce malzemeler.
- 1 paket Fettuccine ya da istediğiniz bir çeşit makarna
- 1 adet kuru soğan ve istediğiniz miktarda sarımsak
- 1 paket krema
- 1 avuç kadar kurutulmuş porçini mantarı
Öncelikle kaynamış sıcak suyun içine kurutulmuş mantarları koyup, yumuşamalarını bekliyoruz.
Mantarlar yumaşayı versin bizde boş durmayalım makarnaları da haşlayalım. Tencereye koyduğumuz
zeytinyağında kuru soğanlarımızı ve sarımsaklarımızı soteleyelim. Hani derler ya pembeleşinceye
kadar kavurun ki ben bu zamana kadar pembeleşen soğan göremesem de siz bu şekilde kavurun
aman dikkat yakmayın. Kavrulan soğanlarımızın içine yumuşamış ve suyu süzülmüş porçini
mantarlarımızı ekleyip, sotelemeye devam edelim.
Sonrasında kremamızı ve haşlanan makarnalarımızı da koyduk mu işlem tamam. İsteğe göre üzerine rendelenmiş kaşar serpebilirsiniz. Ben İtalya nevaleleri olan toz parmesan serptim.
Bir makarna hikâyesi sona erdi. Ağzınızdan tat, kalbinizden sevgi eksik olmasın.
Yapılışını çok güzel anlatmışsınız ama hazır olsa daha güzel olurdu, hem güzel bir cafe restorantta sağa sola bakınarak yemek gibisi yoktur.
YanıtlaSil