Beste gibi ahenkli bir mekan, Çargâh Restaurant

On bir ayın sultanı ramazan nihayet geldi. Her yerde bir telaş. Nerede iftarı mı açsam? İftar da ne yemeği yapsam diye deli düşüncelerin ortalıkta nam saldığı güzel günler geçirmekteyiz. Hem evler de hem de dışarıdaki restaurantlarda tatlı telaşlar yaşanırken, dışarı da ilk iftarımı açmak nihayet nasip oldu. Sevgili dostlarımın tavsiyeleri üzere mutlaka gitmelisin dediği için burası gidilecekler listeme daha önceden not edilmişti. Nereden mi bahsediyorum? Antep yemeklerinin sunulduğu, çiçeği burnunda bir mekan olan Çargâh Restauranttan.

İftar saatinin yaklaşmasıyla mekana giriş yaptım. Bakalım anlatılanlar kadar var mıymış derken. Masamıza oturduk. Öncelikle mekan bayağı güzel ve özenli döşenmiş. İç ve dış salon olmak üzere gayet geniş. Dış salon da sigara içilebilirken, tabiî ki içeride yasak. Masalar arası mesafe gayet geniş olunca ferah ferah oturduk. Malum ramazanda daha çok müşteri gelsin diye her taraf tıkış tıkış olur ya işte burada öyle bir durum yoktu. Sanki kendi evinde oturuyormuşum gibi rahattım doğrusu.

İstanbul için iftar vakti denilmesiyle birlikte mideler de şenlik, garsonlarda tatlı bir telaş başladı ve Allah tutulan oruçları kabul etsin diyerek çorbalarımızdan ilk yudumu aldık. Menü de ezogelin çorbası vardı. Kaseler birer kepçe olarak dolduruldu, gözüme az gelse de oruç açmak için ve mideyi tıka basa doldurmamak adına kararındaydı. Ezogelin çorbası gayet lezzetliydi. Havalar sıcak olsa da yine de insan oruçluyken birkaç kaşık çorba içmek istiyor.

Çorba sonrası masadaki iftariyeliklerden tatmaya başlamıştım ki, daha soluklanmadan ara sıcaklar servis edilmeye başladı. Bana kalsa arada biraz zaman bıraksalar iyi olurdu. Çünkü çorba sonrası çayla birlikte biraz masadaki diğer ikramlardan yemek istediğim halde yiyemedim, hemen ara sıcaklar ve hemen arkasından gelen ana yemek sonrası masadan iftariyelikler toplandı ve tatlı faslına geçildi.

Masada bulunan diğer ikramlar arasında iftariyelikler, pastırma, çoban salata, soslu patlıcan, yoğurtlu semizotu ve çiğ köfte vardı.

Ara sıcak olarak Antep mutfağının gözdeleri masaya gelmeye başladı. Kuru dolma, içli köfte ve fındık lahmacun. Toplu servis yapıldığı için ara sıcakların sıcaklıkları ılık ve soğuk arasıydı. Fakat ramazanda böyle şeylere göz yummak lazım diye düşünüyorum. Afiyetle mideye indirdim.

Ara sıcaklar sonrası hızlı bir şekilde tabaklarımız yenilendi. Genel de iftar yemeklerinde mekanlarda çok fazla hareket ve telaş hakim olur ama inan burada her şey o kadar tıkırında işliyordu ki, sanki iftara değil de normal akşam yemeğine gelmişim gibi hissetim. Zira yemekler peşi sıra servis ediliyordu. Ortaya dökülen saçılan yoktu. Bu yüzden kendilerini tebrik ediyorum. Ana yemek olarak sırayla tabağımıza adana kebap, şişten yapılmış alinazik, şiş kebap ve kuzu tandır servis edildi. Yanında köz biber ve köz domates eşlikçileriydi. Öncelikle biraz soğuk servis edilmiş olsalar da etler benim çok hoşuma gitti. Bana göre et dediğin biraz yağlı ve kurutulmadan iyi pişmiş olacak. İşte burada da etler gayet yumuşak ve lezzetliydi. Özellikle tandır lokum gibi yumuşacık, tel tel ayrılıyordu. Keza şiş kebap soslanmış ve yumuşacıktı. Şunu söylemeliyim ki midem de herhangi bir yanma ve rahatsızlık hissetmedim. Tek eleştirim etlerin yanında sunulan bulgur pilavına olabilir. Pilav fazlasıyla yağlıydı.

Ana yemek sonrası masamız son hızla toplandı ve sırayı tatlılar aldı. Ramazanın vazgeçilmezi güllaç her zaman ki gibi masadaki yerini aldı. Açıkça söylemek gerekirse bir tabak içerisinde gelen özel kare baklava ve burma kadayıfı görünce kimseler güllaca aldırış etmedi. Burma kadayıf ve baklava da gayet güzeldi.

Evet, hoş sohbet eşliğinde yemekler yendi, çaylar içildi. Mekandan ayrılırken bir de adettendir denilerek diş kirası niyetine bir kutu tatlımı da aldım. İster iftar yemeği olsun isterseniz normal akşam yemeği olsun lezzetli Antep yemekleri yemek isterseniz, tercihiniz Çargâh Restaurant olsun derim. Benim için keyif dolu bir gece oldu. Kıssadan hisse hem midem hem de ben pek bir mesut bahtiyar olduk. Böyle bir geceyi organize eden İlknur Koyuncu Balcı Hanım'a ve Çargâh Restaurant’ın sahibi Mehmet Bey ve Çargâh Restaurantçalışanlarına teşekkür ederim. Unutmadan iftar yemeğinin bedeli 75TL.