Çiçeği burnunda bir pasta atölyesi, karşınızda Melia Patisserie

Evet, tam bir tatlı krizi geçirmeye hazır mıyız arkadaşlar? O zaman 3.2.1 başla diyorum.  Geçen hafta beni fazlasıyla heyecanlandıran tatlı bir etkinlikle karşı karşıya kaldım.  Bu sefer ki davet ne bir cafedeydi ne de restaurantta. Davet evdeydi! Ve Gencer ailesinin evine blogger arkadaşlarla konuk olduk.
Yaptığı pastalar konusunda tadıyla ve lezzetiyle ilk akla ben gelmeliyim diyen Çiçek Gencer, İstanbul Bilgi Üniversitesinden mezun olduktan sonra ver elini Fransa demiş ve Paris Le Cordon Bleu’da 2 yıl eğitim aldıktan sonra Türkiye’ye dönmüş ve Melia Patisserie adında İstinye’de şirin mi şirin bir atölye kurmuş, bize de tatlarına bakmak düşmüş.
Son zamanlarda Türkiye’de pastacılık sektörü inanılmaz gelişti. Özelikle butik pastacılıkta epey bir yol kat edildiği kanısındayım. Pasta denildiği zaman görsellikte önemli fakat benim için en önemlisi tabiî ki tadı ve nasıl malzemelerle oluşturulduğu. İşte Melia Patisserie hem görsellik olarak hem de tat olarak, iç rahatlığıyla tüketilecek türden. Bir kere kullanılan malzemelerin hepsi doğal ve katkısız. Yani içinde acaba nasıl yağ kullanıldı, krema yerine ne yiyoruz sorularını kendinize rahatlıkla sorup gönül rahatlığıyla tüketebilirsiniz. 
Gelelim gecenin başlangıç noktasına. Aman Allahım bu ne yağmur, gök delindi desem yeridir. Islak ıslak başlayan gece, tatlı tatlı biteceğe benziyordu. Sıcak bir karşılama ve biraz sohbet sonrası, aklımız masada bizleri bekleyen tatlılardaydı ve hemen Çiçek Hanımın marifetli ellerinden çıkmış tatların tadımına geçildi.
Bütün tatlılar masada defileye çıkmış misali, haydi benim tadıma bakın der gibiydiler. Bizde pek bekletmeyelim dedik ve tadıma başladık. Öncelik olarak sırayı antepfıstıklı ve fındıklı cookies aldı. Kıyır kıyır, kıtır kıtır tadıyla çay sofralarının vazgeçilmezi olabilir benden söylemesi.


Ve masada bir tabak vardı ki tıpkı bir güneş gibi parlıyordu desem yeridir. Evet, limonlu ve portakallı tartlardan bahsediyorum. Tart hamuru klasik tart hamuruydu. Üzerine konulmuş limon ve portakal kremaları bir güneş misali tart hamurunun üzerine oturtulmuştu. Portakal ve limon kremalarının tadı o kadar keskindi ki, yerken o baskınlık damakta güzel bir tat bırakıyordu. Kesinlikle mayhoş tatları sevenlere önerebilirim.


Ekler sevmeyen yoktur diye düşünüyorum. Vallahi sizi bilmem ama ben bayılıyorum. O çikolatası, kreması, hamuru yok mu? Beni benden alır her zaman. Ama şunu itiraf etmeliyim ki Çiçek Hanımın yaptığı ekler daha önce tattığım eklerlerden farklıydı. Yerken yumuşak değil, kıtır kıtır bir tadı vardı.


Yine favorilerimden biriyle karşı karşıyasınız. Ve yine tart. Ama bu sefer ki tart bambaşka. Genelde tart hamurları ince ve kıtır olur fakat bu sefer tattığım tart yumuşak kıvamdaydı. Bir ısırık aldığımda yoğun badem tadı, tart hamurunun neden bu kadar yumuşak kıvamda olduğunun ipucusunu vermişti.  Çünkü tartın hamuru badem kremasıyla hazırlamıştı. Çeşit olarak hangisini tatsam diye düşünmedim değil. Mevsim meyvelerine göre hazırlanan tart, bizim şansımıza bu gece yaban mersinli, incirli, armutlu ve fındıklıydı.  


Son tadımı ise bir tabak içerisinde bulunan Charlotte (şarlot), Pyramide Coeur Orange ve Dôme laché tatlılarıyla yaptık. Şarlot masadaki herkesten hafifliğiyle tam geçer not aldı. Piramit şeklindeki Pyramide Coeur Orange ise yoğun çikolatalı görüntüsüne inat portakal kremasından ötürü hafifti ve yerken ağzınıza kıtır kıtır bir tat geliyordu. Yedikten sonra öğrendik ki kıtırlığının sırrı içindeki esmer şekerdenmiş.


Ve gecenin son sürprizi doğum günü kutlamasıydı. Sevgili Esra Uçar’ın doğum günü kutlaması vesilesiyle, özenle hazırlanmış doğum günü pastasına da bir iki kelam etmeden olmaz. Gayet lezzetliydi, özellikle içinde kullanılan çikolata kreması sert ve soğuktu. Sanki rokoko yiyormuşum gibi bir tat aldım. Bu arada belirtmeden geçemeyeceğim. Çiçek hanım doğum günleri ve kutlamalar içinde pastalar hazırlamakta fakat sağlıksız bulduğu için şeker hamurunu kesinlikle kullanmıyor. Ve görüyoruz ki şeker hamursuz da gayet estetik, sade ve lezzet dolu pastalar yapılabilirmiş. Üstelik gönül rahatlığıyla yenmesi de bonusu.


Ev ortamında, keyifli bir o kadar da tatlı geçen bu etkinlik biz istemesekte son buldu. İnanın bu geceyi hem hafızama hem de damağıma kaydettim. Öncelikle böyle bir gece için bizlere evinin kapılarını açan Gencer Ailesine, bu organizasyonun baş mimarı Sayın Bengü Bilik’e teşekkürlerimi sunuyorum. Pek tabiî ki sevgili arkadaşlarım Cem, Deniz, Özge, Sezen, Hande ve Özlem sizleri unutur muyum hiç? Bu güzel gecede sizlerle birlikte olmak çok güzeldi.  


Son söz olarak; bu tatlı yol da sevgili Çiçek Gencer’e başarılar diliyorum. Yüreğinden sevgi, ellerinden marifet ve damağından tat eksik olmasın. Lezzetli ve tadından şüphe duymayacağınız bu lezzetlere ulaşmak için istikametiniz Melia Patisserie olsun.






0 yorum:

Yorum Gönder

 

TAKİP EDİN!

Flickr


Created with flickr slideshow.

Twitter