Pazar gününe dair sihirli kelimeleri fısıldıyorum. Mitte, Piknikistanbul, Ayça, Zeynep Kå ve teraryum. Evet, haklısınız şimdi bu kelimeler size çok boş ve anlamsız geldi dimi? Ee, o zaman haydi bakalım bu kelimelere biraz lezzet, keyif, heyecan katalım.
Öncelik bayanlardan yana olsun istedim. Sevgili Ayça, kendisi Mitte’nin ortaklarından. Güler yüzüyle etrafa neşe saçan bir kişilik. Bir orada bir burada, samimiyet desen o da var. Tanıdığım için pek bir mesut, bahtiyarım.
Kinfolk Magazine Türkiye etkinliklerini düzenlemek, modern breakfast story olarak kahvaltılıklar, doğum günleri ve yemekler düzenlemek, teraryum atölyeleri organize etmek gibi, on parmağında on marifeti olan, proje zengini kişi ise sevgili Zeynep Kå. Kendisini iyi ki tanıdım, pek bir mesut, bahtiyarım.
Pazar günü delicesine yağan yağmura inat, kendimi Kadıköy, Modadaki Mitte’ye attım. Öncelikle biraz Mitte’den bahsedelim. Kahvaltı hazırlamaya üşendiniz mi? Eğer cevap evet ise yedi farklı çeşidiyle Mitte emrinize amade, hoş sohbette yanında bedava. Günlerden Çarşamba ve öğle vakti ise ve şu güzel canınız çorba içmek isterse, doğru Mitte’ye sebze ağırlıklı çorba içmeye yada canınız tatlı mı çekti. Cheesecake çeşitleri, mozaik pasta, trüf çeşitleri, anne eli değmiş misali kek yiyip yanında da güzel kahve içebilirsiniz. Yok, ben kahve sevmem derseniz. O da kolay, o zaman size ev yapımı limonata yada bitki çayını öneririm.
Peki, burası sadece yemekten mi ibaret. Tabii ki değil. Zaten Mitte’ye girdiğiniz anda etrafınızdaki vintage giysi, eşya, çanta, küçük mobilyalar dikkatinizi çekecek. İşte bunların hepsi satılık. Hem bir şeyler atıştırıp sonrasında da ilginizi çeken şeyleri de satın alabiliyorsunuz.
Ve gelelim Mitte’nin en güzel olayına. Hamarat eller iş başında diyoruz ve birbirinden güzel atölyelerde tüm marifetlerimizi gösteriyoruz. Bu atölyeler kanaviçe yapımı, defter kaplama, seramik gibi aktivitelerden oluşmakta ve hepsi birbirinden keyifli. Vallahi bizzat test ettim, onayladım. İşte Mitte Cafe böyle güzellikleri içinde barındıran bir yer.
Şimdi film’i başa saralım, nerede kalmıştık. Yağmura inat kendimi Mitte’ye attım. Saat 16.00’da Piknikistanbul ve Mitte işbirliği ile yapılması planlanan teraryum atölyesi için buradaydım. Atölye öncesi ağzımız biraz tatlansın dedim ve kendime bir bardak bitki çayı ve hindistancevizi, fındıktan yapılmış ‘Cocomocco’ ısmarladım. Bir yandan çayımı yudumladım, bir yandan da Mitte’nin sevgili sahibesi Ayçayla sohbet ettik. Bu cafe’de neler yapıldığını, 2015 yılında Mitte’nin planlarında neler olduğundan bahsettik.
Mekandaki büyük ahşap masanın üzerindeki çeşitli süsler, kalıplar, şeker hamuru, zencefilli kurabiyeler, simli ipler adeta yılbaşı heyecanını yansıtıyordu.
Diğer bir köşede ise keyifle hazırlanmış atıştırmalık büfe bana göz kırpıyordu. Büfe’de neler mi vardı? Bir sepet dolusu patlamış mısır, peynir tabağı, zencefilli kurabiyeler, sandviç ekmekleri, çikolata parçaları ve sıkı durun bir koca sürahi Glögg! Çok yakında size Piknikistanbul’un tarifiyle güzel bir Glögg tarifi vereceğim.
Tüm ekipmanlar hazır olunca, sevgili Ayça ve Zeynep’in haydi bakalım başlayalım komutuyla kendimi masa da buldum. Evet, birazdan hep birlikte yenilebilir teraryum yapmaya başlayacaktık. Kullanılan malzemeler çok çeşitli olsa da burada devreye hayal gücünüz giriyor. Haydi bakalım düşünelim, nasıl bir şey yapsam diye?
Öncelikle istediğiniz ebatta kavanoz kullanabilirsiniz. Ama bana kalırsa en ideali orta boy kavanoz. Aldım elime kavanozu, önce biraz çikolatalı keki elimde parçalayarak toprak yaptım sonra üzerine hindistancevizinden kar yağdırdım, isteyen krema kullanarakta kar yağdırabilir. Biberiye dalı, çam ağacım oldu. Şeker hamurundan yapraklar karların üzerine dökülüverdi. Kar olurda, kardan adam olmaz mı? Zencefilli kardan adam kurabiye imdadıma yetişti. Hava soğuk kardan adamım üşümesin diye şeker hamurundan şapkasını tepesine kondurdum.
İçi hazır olunca, dışını da bir güzel simli iple bağladım ve yenilebilir teraryumum hazır oldu. Sırada yemesi vardı ama ne yalan söyleyeyim, kıyıpta yiyemedim. Her zaman hazırlanmış yemeği yiyen ben, bu kez kendi ellerimle hazırladığım minik, şirin kavanozumun içindeki lezzetli dünyayı yiyemedim.
Harika bir o kadar da lezzet dolu bir etkinlik sayesinde keyif dolu bir gün geçirdim. Bu sene ki yılbaşı hediyelerim şimdiden belli oldu. El emeği, göz nuru teraryum! Yapımı gayet basit, tek gereken şey hayal gücü. Sizde yeni yıl yaklaşırken yeni yıl hediyesi telaşına düştüyseniz iyi bir fikir olabilir.
İşte Mitte ve Piknikistanbul ile tanışmam bu sevimli kavanozlar sayesinde oldu. İyi ki de oldu. Sevgili Ayça ve Zeynep sizlere bu güzel etkinlik için teşekkürler. Yeni atölye çalışmaları için Mitte ve Piknikistanbul’u takip edebilirsiniz. Kafa dinleyip, bir şeyler atıştırmak isterseniz de Mitte Cafe’nin yolunu tutabilirsiniz. Giderseniz benden selam götürmeyi unutmayın. Lezzet dolu senelere!
0 yorum:
Yorum Gönder